3.03.2025 - Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen Türkiyat Konuşmaları: “Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleriyle İlgili Güncel Gelişmeler” konferansında Çin’in Doğu Türkistan'daki baskıcı politikaları ve kültürel tahribatı ele alındı.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şehit Öğretmen Hüseyin Yavuz Konferans Salonu’nda düzenlenen programda, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Yörük, Türk dünyasının en sıkıntılı ve mazlum bölgelerinden biri olan Doğu Türkistan’da yaşanan asimilasyon, katliam ve zulümlerin gündeme getirilmesinin önemini vurguladı.
Konferansa konuşmacı olarak katılan Selçuk Üniversitesi Dış İlişkiler Koordinatörlüğü ve Turizm Fakültesinde görevli Dr. Adilcan Eruygur, Çin’in Doğu Türkistan'daki baskıcı politikaları, kitlesel gözetimi, gözaltıları ve kültürel tahribatı anlattı.
Dr. Eruygur, “Çin'in Doğu Türkistan’daki uyguladığı baskıcı politikalar, dünya genelinde büyük tepki toplamaya devam ediyor. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2014'te Doğu Türkistan’ı ziyaret etmesinin ardından, bölgeye yönelik sert güvenlik tedbirleri devreye alındı. Bu dönemde, Çin’in ‘Bir Kuşak Bir Yol Projesi’ için istikrarın önemine dikkat çekildi. ‘Çin Rüyası’ olarak adlandırılan hedef 2035’te Amerika ile eşit seviyeye gelmek, 2050'de ise dünya süper gücü olmak” diye konuştu.
Çin Hükümeti’nin, Doğu Türkistan’daki Türk nüfusunu izlemek için kapsamlı bir gözetim ağı kurduğunu söyleyen Eruygur, “2010'dan itibaren uygulanan kitlesel gözetim programı, bölgedeki Türklerin izlenmesini ve tutuklanmasını kolaylaştırmak için kullanılıyor. Yetkililer, vatandaşların telefonlarına gözetim yazılımları yüklerken araçlarına da Çin yapımı uydu navigasyon sistemleri kurmalarını zorunlu hale getirdi. Ayrıca biyometrik veri toplama işlemleri hızlandırıldı. Uygurların pasaport başvurusu ve polis kontrollerinde biyometrik verileri alınırken Çin, büyük çaplı biyometrik veri tabanları oluşturdu” dedi.
Çin Hükümetinin Doğu Türkistan’daki camileri ve diğer tarihi kültürel yapıları yıktığını ve tahrip ettiğini belirten Eruygur; Çin'in uyguladığı bu sert güvenlik önlemlerinin, dini ve kültürel baskıların, kitlesel gözaltıların ve kültürel tahribatların, uluslararası toplumun geniş tepkisini çektiğini sözlerine ekledi.