Tarihimizin her döneminde maarif sistemine büyük bir önem verilmiştir. Nitekim bu sistemin bel kemiğini oluşturan medreselerde en başta gelen derslerden biri fıkıh, yani hukuk dersi idi. Medreselerde ekseri ihtisaslaşma bahis konusuydu. Sözgelişi, Konya'daki pek çok medreseden biri olan İnceminareli Medrese dârü'lhadis olarak kurulmuştu ve burada hadis öğrenimi yapılırdı. Sırçalı Medrese diye de bilinen Muslihiyye Medresesinde ise fıkıh öğrenimi önde gelirdi. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde bilhassa Sultan II. Abdülhamid devrinde mesleki öğrenim için mektepler açılmaya başlanmıştır.

1907 yılına kadar Türkiye'de yalnızca İstanbul'da faaliyet gösteren bir hukuk mektebi bulunmaktaydı. Ancak bu mektebin ihtiyaçları karşılayamaması sebebiyle dönemin alanında ileri gelenleri tarafından müstantik (sorgu hâkimi) ve hâkim yetiştirilmesi gerekliliği, İstanbul'daki hukuk mektebinin talepleri karşılayamaması gibi sebepleri içeren bir dilekçe, Bâbıâli'ye sunuldu. Dilekçenin kabul edilmesi üzerine Selanik, Bağdat ve Konya'da yeni hukuk mektepleri açılması kararlaştırılmıştır. 10 Eylül 1907 tarihinde, daha sonra Üniversitemiz Hukuk Fakültesinin temellerini de oluşturacak olan bu üç vilayete birer tezkire gönderilerek hukuk eğitimi veren mekteplerin kurulması talimatı verilmiştir. Bu çerçevede, Konya'da bir üniversite kurma planının ilk aşaması olarak 1 Mart 1908 Cumartesi, Mevlânâ dergâhına yakın Sedirler Mahallesi’nde, günümüzde Koyunoğlu Müzesinin yakınında bulunan ve Çelebi Konağı olarak bilinen büyük bir konakta Konya Hukuk Mektebi kurulmuştur. Konya Hukuk Mektebi, bu bağlamda Darülfünun döneminde Anadolu'da kurulan ilk yükseköğretim kurumudur. Mektep, dört yıllık bir eğitim süresine sahipti ve bu Mektebe sadece lise mezunları kayıt yaptırabiliyordu. 11 yıl boyunca Konya'da faaliyet gösteren ve faaliyet gösterdiği süre zarfında 134 mezun veren Mektep, esasen Konya’da tam teşekküllü bir üniversite kurma planının ilk aşaması olarak açılmış ancak I. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan sıkıntılar sebebiyle 15 Mart 1919’da kapılarını kapatmak zorunda kalmıştır.

20 Temmuz 1982 tarihinde, 41 sayılı Yüksek Öğretim Kurumları Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Fakültemiz 1983-1984 Eğitim ve öğretim yılında öğretime başlamıştır.

Konya merkezde küçük bir binada başlayan öğretim faaliyeti daha sonra kampüs yerleşkesinde devam etmiştir. 2002 yılından bu yana da ki binasında öğretimini sürdürmektedir.

Fakültemizin kurucu dekanı Prof. Dr. Burhan GÜRDOĞAN'dır.

Fakültemizde Kamu Hukuku ve Özel Hukuk olmak üzere iki bölüm bulunmaktadır.

Fakültemiz 2017-2018 Eğitim ve Öğretim yılı sonunda 11486 mezun vermiştir.

Kurumumuz misyon olarak, yasal mevzuat çerçevesinde, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerine bağlı, yüksek adalet duygusuna sahip, Ülkemizin hukuk kültürüne katkı sağlayacak yeni nesiller yetiştirmeyi hedeflemektedir. Bu ışık altında Hukukun ve hukukun üstünlüğü ile insan haklarına saygıyı kişine şiar edinen hukukçular yetiştirme adına faaliyet gösteren Fakültemiz bugüne kadar T.C. Adalet Bakanlığının açtığı Hakimlik ve Savcılık sınavlarında mezunlarımızın başarısı her zaman üst düzeyde gerçekleşmiştir. Nitekim fakültemiz mezunları 2011 yılında yapılan sınavlarda ikinci sırada yer almıştır. 2012 yılında yapılan sınavda sınavı kazanan 500 adayın 76'sı Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Bu başarı Fakültemizin gerek idaresi ve öğretim üyeleri ile gerekse hakim, savcı, avukat, noter gibi mesleki faaliyette bulunan mezunlarımızın haklı gururu olmuştur.

Kurumumuz katılımcılığı destekleme düşüncesi ile ki alanında önder bir çalışma örneği sergilemiştir. Bu çerçevede 2010 yılında TÜSİAD ın düzenlemiş olduğu geleneksel En İyi Genç Hukukçu Ödülü Vergi Hukuku alanında Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3.sınıf öğrencisi İsmet YURTERİ nin olmuştur. Yine geleneksel olarak her yıl Çağa Hukuk Vakfı'nca düzenlenen yarışmada Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Süleyman ÜSTÜN Nasıl Vergi Denetimi ve Vergi Yasası adlı çalışması ile Çağa Hukuk birincilik ödülüne lâyık görülmüştür.

Öğrencilerini çok yönlü gelişmeye teşvik eden bir fakülte olarak, öğretilen teorik bilgilerin, pratik çalışmalarla desteklenmesi ve buna bağlı olarak kurum bünyesinde yer alan kurgusal duruşma salonunda geniş bir katılımla gerçekleştirilmektedir.

Çağdaş bir Hukuk Fakültesi bilinciyle sosyal olunmadan bilimsel olunmaz düşüncesinden hareketle, her yıl ulusal ala saygınlık ve kabul gören birçok konferans ve panele ev sahipliği yapılmaktadır.

Kurum kütüphanemiz 15.000 e yaklaşan kitap koleksiyonu ve 42 süreli yayını ile başta fakülte öğrencileri sonra araştırmacılar ve Fakültemize gelen konuk öğretim elemanları için birinci başvuru adresidir.

Güçlü akademik kadrosu ve güçlü eğitim sembolü haline gelmiş Fakültemizin bu mazisiyle geleceğe daha güvenli bakabileceği inancını taşımaktayız. ...