Nasreddin Hoca’mızdan bahseden en eski kaynakları, şu şekilde sıralayabiliriz:
1. Ebu’l- Hayr-ı Rumȋ’nin “Saltuknȃme” adlı eseri (1480’den sonra),
2. Mehmed Gazalȋ’nin “Dafiü’l- Gumum Rafiü’l- Humum” adlı eseri (1511),
3. Güvahȋ’nin “Pendnȃme” adlı eseri (1527),
4. Basȋrȋ’nin “Letȃȋf” adlı eseri (öl. 1534-1535),
5. Lȃmiȋ Çelebi ile oğlu Abdullah’ın “Mecmaü’l- Le Letȃȋf” adlı eseri (1551),
6. Hüseyin veya Hasan Abdi tarafından kopya edilen “Hikȃyet-i Kitȃb-ı Nasreddin” adlı eser (1571),
7. Bayburtlu Osman’ın “Kitȃb-ı Mir’ȃt-ı Cihȃn” adlı eseri (1581),
8. Taşlıcalı Yahya’nın “Gencine-i Rȃz” (1540) ve “Usȗlnȃme” (?) adlı eserleri,
9. Muhyȋ-i Gülşenȋ’nin eseri (1569-1604),
10. Nev’izȃde Atȃyȋ’nin “Sohbetü’l Ebkȃr” adlı eseri (1635),
11. Evliya Çelebi’nin “Seyahatnȃme” adlı eserinin üçüncü cildi (öl.1682),
12. Yurt dışındaki kütüphanelerde (Londra, Paris, Groningen, vb.) bulunan Nasreddin Hoca yazmaları,
13. Ülkemizde kurum ve kişilerde bulunan Nasreddin Hoca yazmaları. (Sakaoğlu: 2013, s.19)
14. Nasreddin Hoca’nın minyatüre edildiği ilk ve en önemli eser, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğünde H.2142, y.24a envanterinde kayıtlı 17. yüzyıl başına ait bir minyatürdür. Nasreddin Hoca’mızdan bahseden bu eski kaynakların hepsi, farklı yıllarda ve hatta farklı asırlarda yazılmış eserlerdir.
Hoca’mızdan bahseden bu kaynakların varlığı, O’nun ne derece tanındığının ve bilindiğinin en açık göstergesidir. Nasreddin Hoca hakkında ülkemizde yayımlanan ilk bilimsel eser, Türkolog Mehmet Fuad Köprülüzȃde’nin “Nasreddin Hoca” isimli kitabıdır. Eserin ilk baskısı, 1918 yılında yapılmıştır. Hoca “gül-düşün”lerinin dikkat çekici bir anlatımla sunulduğu eserin en önemli özelliği, Nasreddin Hoca’nın hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgiler barındırmasıdır. (Özçelik: 2011, s.22, 23)